İmam Rıza (a.s) şöyle buyuruyor:
"Eğer nimetinin sürekli, yiğitliğinin kâmil, geçiminin de uygun olmasını istiyor isen, köle ve aşağılık kişileri işinde ortak etme. Zira eğer onlara malında güvenir isen, hıyanet ederler; bir söz söylerlerse, yalan söylerler; eğer sıkıntıya yakalanır isen, seni yalnız bırakırlar. Ama akıllı kimseyle arkadaş olmanın sakıncası yoktur; onun cömertliğini beğenmesen de aklından yararlanmış olursun. Fakat kötü ahlaklıdan uzak dur. Kerim adamla arkadaş olmayı da elinden çıkarma; onun aklını beğenmesen de, kendi aklınla onun kerimliğinden yararlanmış olursun. Ama edebildiğin kadar, ahmak ve alçak adamdan kaçmaya çalış."
(Bihar, c.74, s.187).
Ravi diyor ki:
Arafat amellerini tamamladığımda İbrahim bin Şuayb'la karşılaşarak selam verdim. İbrahim gözlerinden birini kaybetmişti; salim olan gözü de kan parçası gibi kıpkırmızı olmuştu.
Dedim ki: "Bir gözün zayi olmuştur; Allah'a and olsun diğer gözünden de korkuyorum! Eğer ağlamaktan biraz sakınırsan iyi olur."
İbrahim, "Allah'a and olsun ki bugün, bir dua bile kendi hakkımda etmedim" dedi.
Dedim ki: "Öyleyse kimin hakkında dua ediyordun?"
İbrahim, "Din kardeşlerim hakkında. Çünkü İmam Sâdık (a.s)'ın şöyle buyurduğunu duydum: 'Kim kardeşinin gıyabında onun için dua ederse, Allah Teâlâ bir meleği; din kardeşin için istediğin şeyin iki katı da sana olsun demesi için görevlendirir.' İşte bu yüzden, meleğin bana dua etmesi için din kardeşlerime dua etmek istedim. Çünkü kendi duamın kendim hakkında kabul olup olmayacağını bilmiyorum ama meleğin benim hakkımda duasının kabul olacağına yakînim vardır."
(Bihar, c.48, s.172).
Resûlullah (s.a.a) bir gün camiye gittiğinde camide iki topluluk gördü. Topluluklardan biri ilmi konular hakkında konuşuyordu. Bu toplulukta İslamî meseleler tartışılıyordu. Diğer topluluk ise, dua ve münacat topluluğu idi; bu topluluk da dua edip Allah'a yalvarıp yakarıyorlardı.
Peygamber (s.a.a) bu durumu görünce şöyle buyurdular: "Her iki toplantı da güzel ve hayra doğrudur. Bir grup Allah'a dua ediyor, bir grup da bilgisizleri bilgilendiriyor. Ben ikinci grubu (yani ilmî müzakere edenleri), duayla meşgul olan birinci gruba tercih ediyorum. Çünkü Benim Kendim de Allah Teâlâ tarafından eğitim ve öğretim için gönderilmişim."
Resûlullah (s.a.a) bu sözleri buyurduktan sonra ilmi müzakere eden grubun yanına gitti ve onlarla beraber oturdu.