H. OKAN EGESEL



Misbah'uş-Şeria'da şöyle yer almıştır: "Allah Resulü (s.a.a) Allah'ın şöyle buyurduğunu ifade etmiştir: Ey Ademoğlu! Benim mülküm, Benim malımdır. Benim malım Bana aittir. Ey biçare! Mülk ve padişahlık olduğu ve sen bulunmadığın zaman neredeydin? Sen yediğin, yok ettiğin, örtündüğün, eskittiğin, sadaka verdiğin (ölümünden sonrası için baki bıraktığın) bu miktar sebebiyle de rahmet ve bağışlanmaya uğradığın veya azap ve ceza göreceğin miktardan fazlasına sahip misin?"

İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: "Allah'tan başka her duyucu düşük sesleri duymaz, yüksek sesler kulağını sağır eder, uzak sesleri işitmez. "

İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: "O, konuşanı duymakta, her susanın içini bilmektedir."

İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: "Allah duyandır ama araçla değil."

İmam Rıza (a.s) şöyle buyurmuştur: "Rabbimiz işitici olarak adlandırılmıştır. Ama bu kendisi vasıtasıyla duyduğu ama onun vasıtasıyla bir şeyi göremediği kulak deliğine sahip olduğu anlamında değil. Bizler, sahip olduğumuz kulak deliğiyle duyuyoruz ama onun vesilesiyle bir şeyi göremiyoruz."

İmam Rıza (a.s) şöyle buyurmuştur: "O gördüğü şeyle işitir ve işittiği şeyle görür. Hiçbir lügat ve dile yabancı olmaması ve bir şeyi duymasının kendisini başka bir şeyden alı koymaması sebebiyle şöyle diyoruz: Allah işitendir ama (yaratık olan) duyucuların duyması gibi değil."

İmam Bâkır (a.s) şöyle buyurmuştur: "Allah duyan ve görendir. Allah gördüğü şeyle işitir ve işittiği şeyle görür."

İmam Sâdık (a.s) şöyle buyurmuştur: "Allah işiten ve görendir. Allah işitendir ama duymak için bir endama sahip olmaksızın, Allah görendir ama hiçbir görme aletine sahip olmaksızın.  'Aksine bizzat işitmekte ve bizzat görmektedir' dememizin anlamı ise, O'nun bir şey olduğu ve zatının da ayrı bir şey olduğu anlamında değildir. Sen bana sorduğun ben de sana bu konuyu anlatmak için bu tabiri kullandım. O halde şöyle diyoruz: O, bütün vücuduyla işitir ama bir cüzü ve parçası olmaksızın."

İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: "O'ndan başka her gören gizli renkleri ve çok küçük cisimleri göremez."

İmam Rıza (a.s) şöyle buyurmuştur: "Allah'ın görmesi de işte böyledir. Allah bizim gibi kendisiyle gördüğümüz ve ondan başka bir şey istifade edemediğimiz göz deliği (bebeği) vasıtasıyla görmez."

İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: "Basir'dir ama hisle vasıflandırılmaz."

İmam Rıza (a.s) şöyle buyurmuştur: "Allah görendir ama bir aleti çevirerek değil."

İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: "Basir'dir (görendir); yaratıklarından görülen yokken."

İmam Rıza (a.s) şöyle buyurmuştur: "Karanlık bir gecede, yer altında ve denizlerde, karanlık bir taş üzerindeki siyah karıncanın ayak izleri gibi hiçbir gizli işin O'na örtülü kalmaması sebebiyle şöyle diyoruz: O görendir." (Muhammed Muhammedî Reyşehrî, Mizanu'l-Hikmet).