Kur'an'da buyuruluyor ki: "Ve onlardan sonra sizi mutlaka o yerde yerleştireceğiz. İşte bu makamımdan ve tehdidimden korkanlar içindir." (İbrahim, 14).
Resûlullah (s.a.a.) şöyle buyurmuştur: "Korkan kimse gece yol alır. Gece yol alan kimse ise hedefine ulaşır. Bilin ki Allah'ın metaı pahalıdır. Bilin ki Allah'ın metaı cennettir." (Kenz'ul-Ummal, 5885).
Resûlullah (s.a.a.) yine şöyle buyurmuştur: "Allah'tan hakkıyla korkarsanız, cehaletle birlikte olmayan bir ilim elde edersiniz. Allah'ı hakkıyla tanırsanız şüphesiz dualarınızla dağlar yerinden sökülür." (Kenz'ul-Ummal, 5881).
İmam Ali (a.s.), üzerinde korku belirtileri görülen kimseye bakınca şöyle buyurdu: "Ne oldu sana?"
O, "Ben Allah'tan korkuyorum" dedi.
Bunun üzerine İmam (a.s.) şöyle buyurdu: "Ey Allah'ın kulu! Günahlarından kork. Kullarının haklarına zulmetmek hususunda Allah'ın adaletinden kork. Seni mükellef kıldığı hususlarda O'na itaat et. Seni ıslah eden hususlarda O'na isyan etme. Bunları yaptıktan sonra artık Allah'tan korkma. Şüphesiz Allah hiç kimseye zulmetmez. Asla insana hak ettiğinden fazla azab etmez. Sadece kötü akıbetinden ve amellerinin değişip başkalaşmasından kork. Allah'ın seni kötü akıbetten güvende kılmasını istiyorsan bil ki yaptığın her hayır Allah'ın fazlı ve tevfikiyledir. Yaptığın her kötülük ise Allah'ın sana verdiği fırsat ve mühlet hakkındaki sabrı ve affı iledir." (el-Bihar, 70/392/60).
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: "İnsana mürüvvetinin kemali olarak, kendisine güzel olmayan şeyleri terk etmesi ve salahı olarak sadece günahlarından şiddetle korkması yeter." (el-Bihar, 78/80/66).
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: "Kalbini düşünceyle meşgul eden kimse gibi Allah'tan kork. Şüphesiz korku güvenliğin yeri ve nefsi günahlardan alıkoyan zindanıdır." (Gürer'ul-Hikem, 5058).
İmam Sadık (a.s.) ise şöyle buyurmuştur: "Allah-u Teâlâ'nın, 'Rabbine karşı durmaktan korkan kimse için iki cennet vardır' ayeti hakkında şöyle buyurmuştur: Allah'ın kendisini gördüğünü, dediklerini duyduğunu ve hayır ve şer yaptığını her şeyi bildiğini bilen kimseyi bu çirkin şeyler yapmaktan alıkoyar. Rabbine karşı durmaktan korkan ve nefsini isteklerden alıkoyan kimse işte budur." (el-Kafi, 2/70/10). (Muhammed Muhammedî Reyşehrî, Mizanu'l-Hikmet).