Milli Eğitim Bakanlığı tarafından yapılan açıklamaya göre, bu yıl 6 Haziran'da yapılan LGS sınavına 1 milyon 38 bin 492 öğrenci katıldı. İki oturum halinde 973 yurt içi ve 5 yurt dışı sınav merkezinde 17 bin 793 okul ve 82 bin 355 salonda sınav yapıldı.
İki oturumda öğrenciler Türkçe, T.C. İnkılap tarihi ve Atatürkçülük, din kültürü ve ahlak bilgisi ile yabancı dil testleri uygulandı. İkinci oturumda ise matematik ve fen bilimleri testlerini cevapladı.
LGS sınavına 36 farklı ilden 97 öğrenci tüm soruları yanıtlayarak 500 tam puan aldı.
Besni Özel Simya Koleji öğrencilerinden Rana Arıcı, girdiği LGS sınavında tüm soruları cevaplayarak Türkiye birincisi oldu.
LGS Türkiye birincisi olan Rana Arıcı, başarılı olmanın özellikle disiplinin ve düzenli çalışmanın önemi çok büyük olduğunu söyledi.
Bir gün çok çalışayım, ertesi gün çalışmayım şeklinde bir sınav süreci değil bu. Maraton ve enerjinizi yaklaşık 10 ay bir süreç ve 10 aya eşit bir şekilde paylaştırmanız lazım. Dolayısıyla her gün çalışmanın çok önemli olduğunu düşünüyorum. Aynı zamanda bol bol soru çözüp pratik yapmakta bence bu sınav açısından çok önemli. Çünkü biliyorsunuz ki sorular daha çok anlamaya dayalı ve hani şu soru tarzından bir tane gördüm, şu konudan şu kadar soru tarzı vardı diye bir şey söyleyemiyorsunuz. Çünkü bir konu üzerinde birçok soru tarzı çıkabiliyor. Dolayısıyla çok soru çözmenin önemli olduğunu düşünüyorum. Aynı zamanda kitap okumak gibi temelinizin de öneminin çok büyük olduğunu söyleyebilirim."
"Soruları anlayabilmek için önemli olan çok kitap okumak"
Yen nesil soruların anlamaya yönelik olduğuna işaret eden Arıcı, "Özellikle yeni nesil sorular anlamaya dayalı geliyor. Matematik sorusu olsa bile evet sen bu sorunun cevabını biliyorsun ve belki soru sana üç artı beşi soruyor fakat senin onu anlaman lazım. Zaten rakiplerimizi burada eliyoruz. Bunu anlamak için önemli olan şey çok kitap okumak. Ben yedinci sınıfta yaz tatilinde ve sekizinci sınıfta çok kitap okumuştum. O yüzden arkadaşlara kitap okumalarını çok öneririm. Aynı zamanda temellerinin de olması onların yararına olacaktır. Fakat temelleri yoksa üzülmesinler ve bir senede de çalışarak bazı şeyleri toparlaya bilirler. Çalışma taktiğinizi de kendiniz oluşturmanız lazım. Bu süreçte birçok faydalı video yayınlanıyor fakat hepiniz farklı birer bireysiniz. Dolayısıyla hepinizin anlama şekli farklı olabilir. Kiminin görsel, kiminin işitsel, kiminin farklı yazılsal zekası vardır. Dolayısıyla kendi çalışma taktiğinizi birkaç kişinin çalışma taktiğini dinleyerek olabilir veya öğretmeninizin, ailenizin, rehber öğretmeninizin tavsiyeleri olabilir.
Bu süreçte psikolojinizin de akademik başarınız kadar önemli olduğunu söyleyebilirim. Çünkü bu sadece soru çözmekle bitmiyor ve bazı zaman kötü gününüzde oluyorsunuz. Deneme de ve başka yerde kötü yapıyorsunuz bu sizin moralinizi bozmamalı. Tekrar ayağa kalkıp çalışmaya yeniden devam lazım. Bu sınav sürecinde hiçbir zaman vazgeçmemek olduğunu düşünüyorum." dedi.
"Konu tekrarına ağırlık verdim"
İnsanların farklı zeka gruplarına sahip olduğunu ve bu nedenle herkesin çalışma şekli birbirinden farklı olduklarını belirten Arıcı, ders çalışma yöntemini anlattı.
Arıcı, şöyle devam etti:
"Okuyarak ve anlatarak anlıyorum ben. Mesela bir şeyin özetini çıkarırım ve bu benim aklımda daha çok kalır. Ayrıca birde anlatarak anlama şeklinde, bu bir öğrenme tekniğidir ve bu bilimsel olarak da kanıtlanmıştır. Peyman tekniği bu. Siz bir şeyi öğreniyorsunuz ve eğer onu en basit seviyedeki kişiye kadar anlatabiliyorsanız siz o konuyu yeterince pekiştirmiş ve yeterince öğrenmişsiniz demektir. Dolayısıyla sizin bir şeyi ne kadar iyi anlattığınıza göre o konuyu iyi anlayıp anlamadığınızı anlamak çok güzel bir yöntem. Ben bu yöntemi kullanıyordum ve aynı zamanda kendi kendime soru yazıyordum. Eğer o konu hakkında kaliteli özgü sorular çıkarabiliyorsam demek ki ben o konuyu başarılı bir şekilde anlamışım şeklinde öğrenip öğrenmediğimi anlayıp konuları da bu şekilde pekiştiriyordum. Çalışma şeklim ise günde mutlaka bir sınırım vardı. Altı yedi saat çalışıyordum fakat bunun çok çok üstü çalıştığım günlerde oluyordu. Soru sayısına gelince, tabi ki soru sayısı mesela iki yüz soru çözebilirsiniz ve o sizin için verimli olabilir çünkü iki yüz sorunun tamamı matematiktir. Fakat bir gün beş yüz soru çözersiniz bu İngilizcedir bunun size pek katkısı olmayabilir. Aynı zamanda konu tekrarının da çok önemli olduğu kanaatindeyim. Bir konuyu anlamadan nasıl soru çözecek siniz ? Özellikle yeni nesil sorular gibi soruları ve o yüzden ben konu tekrarına da ağırlık vermiştim."
"Çok çalışsınlar ve vazgeçmesinler"
LGS sınavına girecek adaylara bazı tavsiyelerde bulunan Arıcı, "Bu sınava girecek olan yaşıtlarıma tabi ki çok çalışmalarını önerebilirim ama bunun haricinde düştüklerinde tekrar tekrar ayağa kalkmasını bilmeleri bence çok önemli. Tabi ki onlarında kötü günleri olacak, belki bir konuyu anlamayacaklar, belki deneme sınavında istedikleri sonucu elde edemeyecekler ama hiç bir şey bitmiş değil. Bu onların ileri ki hayatta ve LGS'de başarısız olmayacağı anlamına gelmez. Hiçbir zaman vazgeçmemelerinin çok önemli olduğunu söylüyorum. Çalışmak gerçekten çok çok önemli. Hani ben oturayım, sonra da istediğim hedeflediğim yeri kazanayım şeklinde hiç bir şey yok. Hiçbir zafere çiçekli yollardan gidilmiyor. Bu yüzden çok çalışmalarını ve vazgeçmemelerini öneririm." dedi.
"Kitaplar boyumu geçiyordu"
Rana Arıcı, "Bu başarımda emeği geçen herkese teşekkür etmek istiyorum. Öğretmenlerim tabi ki çok emek verdiler. Çoğu zaman oldu ki kendi işleri ve aileleriyle uğraşamadılar gelip bizim sorularımızı çözdüler. Öğretmenlik açısından büyük fedakarlıklar yaptılar ve onlara çok teşekkür etmek istiyorum. Aynı bizden sonra aynı çabayı gösteren ailemizde, bize kötü zamanlarımızda destek oluyorlar, sorularımıza bakmaya çalışıyorlar ve her türlü fedakarlıktan kaçınmıyorlar. Bu vesileyle aileme de teşekkür ediyorum.
Sınav sonuçları açıklandığında kendimi çok mutlu hissettim. Çünkü ortada çok büyük bir emek vardı. Kitaplar boyumu geçiyordu. Sabah çok erken saatlerde kalkıyordum ve ciddi bir çalışma düzenim vardı ve büyük bir disiplin içerisindeydim. Zaten sınav sonucu geldiğinde emeğinin karşılığını aldığını görmek inanılmaz sevindirici bir şey. Bundan sonra ki sekizinci sınıflar ben olsam dahi bu duyguyu yaşamak için çalışırım. Kelimelerle tarif edilemeyecek kadar iyiydi. Sınav sonucuna bakarken de çok heyecanlandım. Fakat 500 puanı görünce heyecanınız geçiyor ve yerini mutluluğa bırakıyor." diye konuştu.