HOŞGELDİNİZ! BUGÜN 03 OCAK 2025, CUMA

GENÇLERİN BEKLEDİĞİ..

GENÇLERİN BEKLEDİĞİ..
"Her şey unutulur. Fakat biz herşeyi gençliğe bırakacağız.
O gençlik ki hiçbir şeyi unutmayacaktır; geleceğin ışık saçan çiçekleri onlardır.
Bütün umudum gençliktedir!"
22.06.2020 00:00
GENÇLERİN BEKLEDİĞİ..

"Her şey unutulur. Fakat biz herşeyi gençliğe bırakacağız. O gençlik ki hiçbir şeyi unutmayacaktır; geleceğin ışık saçan çiçekleri onlardır. Bütün umudum gençliktedir!"

Bu sözlerin sahibi M. Kemal Atatürk kurtardığı vatanı, kurduğu cumhuriyeti, inşa ettiği medeniyeti ve bütün umudunu; kendi deyimiyle "geleceğe ışık saçan" gençlere emanet etmiştir. Ve bu emaneti sırtlanan gençlerin dört dörtlük bir eğitim almasını istemiş, bu hususta önlerine çıkabilecek her türlü engeli de peşinen kaldırmıştır.

Bugüne geldiğimizdeyse Atatürk'ün bu kutsal vazifeyi yüklediği gençlerin birçoğunun maalesef zihinlerinde müthiş bir gelecek kaygısıyla, üniversite kapılarında heba edildiğini görüyoruz. Sınava başvuru yapan her dört öğrenciden ancak biri üniversiteye girebilirken kalan üçü çökmüş bir psikolojiyle ilerleyen senelerde şansını bir daha deniyor veya ümidini tamamen keserek mevcut koşullarda kendine bir iş imkanı arıyor. Değil bir, iki hatta üç üniversite bitirenlerin iş bulamadığı günümüzde, el mecbur onlar da geleceğinden umudunu kesmiş bir halde işsizler ordusuna katılıyor.

Bu sene ise pandeminin de etkisiyle emsali görülmemiş bir mağduriyet yaşanıyor. Tüm senesini, çalışma programını, uyku düzenini sınava gireceği tarihe ve saate göre ayarlayan 2.5 milyon öğrenci; sınavın ertelenmesiyle büyük bir şok yaşarken, sınava az bir zaman kala bir ay öne çekilmesiyle darmadağın oldu. Derslerine yoğunlaşmaları gereken şu kritik dönemde seslerini yetkililere duyurmaya, kendilerine bir muhatap bulmaya çalıştılar.

Peki böyle mi olmalıydı?

Ata'mızın 'bütün umudum' diye seslendiği 2.5 milyon genç, liseye giriş sınavına başvuranları da eklersek 4 milyonu aşan genç bu sıkıntıları mı yaşamalıydı?

Varını yoğunu evlatlarının iyi bir eğitim alabilmesi için harcayan ana babalar çocuklarının bu hayal kırıklığına mı şahit olmalıydı?

Oysa Prof. Dr. Haydar Baş yıllar önce ortaya koyduğu Sosyal Devlet Milli Devlet projelerinde gençlerimizi unutmamış, "sınavsız üniversite"yi ilk kez dillendirmiş, iktidara geldiğinin ilk günü bu sınavı kaldıracağını taahhüt etmişti. Bu proje, tamamı Prof. Dr. Haydar BAŞ'a tescilli olan Milli Ekonomi Modeli'nde şöyle dile getiriliyor:

"Eğitim kaliteleri, öğretmen kalitesi ve dershane şartları birbiriyle kıyaslanmayacak kadar farklı düzeydeki, örneğin Kars ve İstanbul illerinden iki öğrencinin, aynı sorularla üniversite sınavına sokularak bilgilerinin sınanması tam bir adaletsizlik örneğidir. Milli Devlet, üniversiteye sınavsız giriş imkânını her gencimize sunacaktır."

Mevcut eğitim şartları bu noktada akıllara hemen Tıp Fakültesi, Hukuk Fakültesi gibi popüler alanlardaki yığılmanın önüne nasıl geçileceği sorusunu getirebilir.

Esasında bu alanlara yöneliş, çoğu gencin bu alanlarda kabiliyetli olmasından değil bu mesleklerdeki insanların daha yüksek maaş sahibi olmasından kaynaklanmaktadır. Milli Ekonomi Modeli şartlarında asgari ücret en az 10 bin TL olduğunda, her meslek grubuna emeklerinin karşılığının ve hatta daha fazlasının verilebileceği olanaklar devlet tarafından sağlandığında, bu problem zaten kendiliğinden ortadan kalkacaktır.

Buradan da anlaşılacağı üzere 'sınavsız üniversite' sadece ismi aşırılarak uygulanabilecek bir proje olmanın çok ötesinde ancak Milli Ekonomi Modeli'nin bütün olarak uygulanması ile hayat bulacak bir idealdir, sistemin gereğidir. Bu Model de Prof. Dr. Haydar Baş adına tescilli olup sadece Bağımsız Türkiye Partisi'nin parti programında yer almaktadır.

Yani gençler, bugün yaşadığınız sıkıntılar kıymetli büyüklerinizin yanlış tercihlerinin bir sonucudur. Sizin, hayallerinizi gerçekleştirebilmeniz için; kendi halinizden, dilinizden anlayacak, sizinle empati kurabilecek genç ve dinamik bir lidere ve çözüm sahibi kadrolara ihtiyacınız var. Ne tür sıkıntılarla, dalgalı denizlerle karşılaşılırsa karşılaşılsın, sizi mağdur etmeyecek mahir bir kaptana ihtiyacınız var. Sizin Av. Hüseyin Baş liderliğindeki Bağımsız Türkiye Partisi'ne ihtiyacınız var..

 
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--

logo

   E-posta: bilgi(@)adiyamanbizim.com
Tüm hakları Adıyaman Bizim adına saklıdır: ©2019-2025

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir.
Mobil uyumlu haber yazılımı: www.eticaret.com.tr