Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Bina ve Konut Nitelikleri Araştırması 2021 sonuçlarını duyurdu. Verilere göre, Türkiye'deki hanehalklarının yüzde 17.3'ünün 2 katlı, yüzde 14.4'ünün 5 katlı, yüzde 13'ünün 6 katlı ve yüzde 11.7'sinin tek katlı binalarda ikamet ettiği görüldü. Diğer yandan 10 ve daha üzeri kata sahip binalarda ikamet eden hanehalklarının oranı ise yüzde 9.5 oldu. Veriler ülkemizde hanehalklarının yüzde 46.4'ünün asansör bulunan, yüzde 53.6'sının ise asansör bulunmayan 3 ve daha çok katlı binalarda yaşadığını ortaya koydu. Diğer yandan 6 ve daha çok katlı binalarda ikamet eden hanehalklarının yüzde 23.2'sinin binalarında asansör bulunmmadığı, bununla birlikte hanehalklarının yüzde 43'ü otopark bulunan binalarda ikamet ederken, yüzde 57'sinin ise otopark bulunmayan binalarda yaşadığı tespit edildi.
Konutların yüzde 43.5'u 2000 öncesi
Hanehalklarının ikamet ettikleri konutların bulunduğu binaların inşa yılı incelendiğinde, yüzde 30.9'unun 1981-2000, yüzde 28.1'inin 2011-2021, yüzde 19.3'ünün 2001-2010 yılları arasında, yüzde 12.6'sının ise 1980 ve öncesinde inşa edildiği tespit edildi. Hanehalklarının konuttaki mülkiyet durumuna göre dağılımına bakıldığında ise yüzde 60.7'sinin oturduğu konutun sahibi olduğu, yüzde 27.6'sının kiracı, yüzde 8.4'ünün oturdukları konutun sahibi olmayan fakat kira da ödemeyen ve yüzde 0.9'unun da lojmanda oturan hanehalklarından oluştuğu bilgisine ulaşıldı. Hanehalklarının ikamet ettikleri konutta ısınma amacıyla en çok kullanılan ana yakıt türüne göre dağılımı incelendiğinde, yüzde 59.6'sının doğalgaz, yüzde 33.5'inin kömür, odun vb. katı yakıt ve yüzde 6.2'sinin ise elektrik kullandığı açıklandı.
Konutların yüzde 50'si 2007 öncesi inşa edildi
Ülkemiz deprem oluşturabilecek çok sayıda fay hattının üzerinde oturan bir coğrafyada bulunuyor. Bu durum depreme karşı yapılan hazırlıkları sık sık gündeme getiriyor. Ancak 23 yıl önce yaşanan büyük depremlere rağmen bu konuda çok mesafe alınabildiğini söylemek maalesef mümkün değil. 17 Ağustos 1999 Kocaeli ve 12 Kasım 1999 Düzce depremlerinde, 20 bini aşkın kişi hayatını kaybetmişti. Bu depremlerden sonra Türkiye'de kanun ve yönetmeliklerde çok sayıda değişiklik yapıldı. Depreme dayanıklı yapılarla ilgili yönetmelik Mart 2006'da Resmi Gazete'de yayınlandı. Böylece 1999 depreminin ardından alınması gereken ilk tedbir olan Yapı Güçlendirme Yönetmeliği, ancak 7 yıl sonra çıkarılabildi. Sözkonusu yönetmelik yayın tarihinden 1 yıl sonra yürürlüğe girdiğinden 2007 yılından önce inşa edilen yapıların depreme karşı dayanıklılıkları ciddi sıkıntı oluşturuyor. Bu bağlamda ülkemizde 2007 öncesinde inşa edilmiş konutların oranı yüzde 50'ye ulaşıyor. Bu da ülkemizdeki konut stoğunun yarısının depreme karşı hazır olmadığını göstergesi.