Dış borç almadan ayakta duramayacak hale gelen Türkiye ekonomisi zor bir dönem geçiriyor. 2002 yılında yaklaşık 130 milyar dolar olan Türkiye'nin dış borcu 2018 yılı sonu itibariyle resmi verilere göre 450 milyar dolara merdiven dayamış durumda.
Önemli bir gösterge olan dış borcun milli gelire oranı hususunda da 2002 yılındaki noktaya yakınlaşmış durumdayız. 2002'de dış borcun milli gelire oranı yüzde 54.8 seviyesinde iken, son 16 yılın en yüksek dış borç oranının gerçekleştiği 2018 yılında dış borcun milli gelire oranı yüzde 53.8 oldu.
2002 yılında Türkiye'nin dış borcunun yüzde 33'ünü üstlenen özel sektörün dış borcu o dönemde 43 milyar dolardı. 2018 sonuna gelindiğinde ülkenin dış borcunun yüzde 68'ini sırtlanan özel sektörün borcu 7 kat artarak 305 milyar doları buldu. Bugün Dolar 1 kuruş artınca kamu ve özel kesimin toplam dış borcu 4.4 milyar TL artıyor.
Borçlanmak daha maliyetli
Dış borç bağımlısı olan Türkiye ekonomisi her geçen gün borç bulmak için daha büyük tavizler vermek zorunda kalıyor.
Zira dolar karşısında sürekli dalgalanma yaşayan ve ekonomisinde belirsizlikler had safhada olan Türkiye'nin ülke risk primi (CDS) artıyor. Ülke riskinin artması nedeniyle yabancılar Türkiye'ye borç vermek için daha yüksek faiz talep ediyorlar. Türkiye'nin ülke risk primi gelişmekte olan ülkelere göre son derece yüksek. 2018'de finansal bunalım çıpası olan 300'ün üzerine çıkan CDS Ağustos ayında 451 puan ile zirve görmüştü.
11 Şubat'ta ise ülke CDS risk primi 318.58 düzeyinde olduğu izleniyordu. Bu durum yeni borç bulabilmek için daha fazla faiz ödenmesi anlamına geliyor. Bu bağlamda Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) verileri de Türkiye'nin çok daha yüksek maliyetlerle borç bulabildiğini gösteriyor. Türkiye, 2018'de borçlanmadaki faiz artışı açısından OECD ülkeleri arasında birinci oldu.
Meksika'dan kötü durumdayız
OECD'nin üye ülkelerde devletlerin borçlanmalarıyla ilgili genel görünüm raporuna göre 10 yıllık hazine bonolarındaki borçlanmada faiz artışı açısından 2018'de Türkiye ilk sırada yer aldı.
Türkiye'de 2018 yılında, 2017 yılına oranda devletin borçlanma faiz oranı 4.76 puanlık artış gösterdi. Bu Türkiye'nin ekonomik riskler nedeniyle borçlanma faiz oranın da ciddi artış gösterdiği anlamına geliyor.
Türkiye'nin en yakın takipçisi Meksika'daki bir yıl içindeki artış ise yüzde 1.43 puan. İtalya yüzde 1.14 artış ile üçüncü sırada yer alırken, yüzde 1.05 puan artışla Macaristan dördüncü sırada yer alıyor.
Türkiye, Meksika, İtalya ve Macaristan'da borçlanma maliyetinin önemli ölçüde yükseldiği uyarısı yapılan OECD raporunda, artan faiz oranlarının kurdaki kayıplarla birleşmesi halinde döviz cinsi yükümlülükleri göreceli olarak daha yüksek olan Macaristan, Meksika ve Türkiye'nin borçlanma maliyetlerinin daha da yükselebileceğinin altı çizildi.