Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO), hükümet tarafından 20 Nisan tarihine kadar 200 bin ton gümrük vergisiz patates ithalatına izin verilmesi üzerine, patates üretimi ve ticareti konusunda Türkiye'nin durumunu ortaya koyan kapsamlı bir rapor hazırladı.
Patatesin tarımsal üretim ve halkın beslenmesi için çok önemli olduğuna vurgu yapılan raporda çarpıcı veriler yer alıyor.
Raporda, "Patates fiyatlarında görülen artışla mücadele edilirken, üretimden kaynaklı sorunların giderilmesi yerine, sorun tanzim satışlar yoluyla çözülmeye çalışıldı. İstenilen sonuçların alınamaması karşısında ithalat, yine çözüm için bir yöntem olarak benimsendi" ifadeleri kullanıldı.
ZMO açıklamasına şunlar kaydedildi:
"11 Mart 2019 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan Cumhurbaşkanı Kararı ile 20 Nisan 2019 tarihine kadar ithal edilecek 200 bin ton patates için, yüzde 19.3 olan Gümrük Vergisi kaldırıldı. Türkiye'nin 2000-2018 yılları arasında yaptığı toplam patates ithalatı 72 bin ton oldu. Patates ithalatımız aynı dönemde hiçbir yıl 10 bin tonu geçmedi. 19 yıllık ithalat toplamının üç katı kadar patates ithal edilecek olması, tarımsal üretimimizin geldiği noktayı göstermesi açısından oldukça üzüntü verici."
Bu ithalat üretime darbe vurur
Tam hasat mevsiminde yapılacak ithalatın çiftçiyi üretimden vazgeçireceğine dikkat çekilen raporda,
"Turfanda patates dikimi yapılan kıyı bölgelerimizde hasadın Nisan ayı içerisinde, yazlık patates dikimlerinin ise Nisan-Mayıs aylarında yapılacağı dikkate alındığında, ithal edilecek patateslerin üretimimize çok büyük olumsuz etkilerde bulunacağı açıktır. Çok sayıda üretici bu durum karşısında patates ekiminden vazgeçecek, yıl bitmeden daha fazla patates ithalatı ile karşı karşıya kalınacaktır" vurgusu yapıldı.
Patates ekim alanı daraldı
Dikkat çekici verilerin yer aldığı ZMO raporuna göre; Türkiye'de patates üretimi yapılan alanlar her geçen yıl azalıyor.
Son 17 yılda 61 bin hektar alanda patates ekiminden vazgeçildi. Türkiye'nin son 19 yılda patates ekim alanlarında büyük daralma yaşandığını ortaya koyan rapora göre 1981 yılında 180 bin hektar olan patates ekim alanı 2002 yılında 197 bin hektarın üzerine çıktı. Bu yıllardan sonra sürekli gerileyen ekim alanları geçtiğimiz yıl, 136 bin hektara kadar düştü.
Hâlihazırda Türkiye patates üretiminin yüzde 16'sı Niğde'de, yüzde 13'ü Konya'da, yüzde 10'u ise Afyonkarahisar'da gerçekleştiriliyor.
Hükümet çiftçiye sahip çıkmıyor
Üretimdeki plansızlık ve tarım piyasalarındaki belirsizlik olduğu sürece bu sorunların tekrarlayarak devam edeceğinin ifade edildiği ZMO raporunda şunlar kaydedildi:
"Bakanlığın tarım destekleri ile üretimi planlaması, piyasayı düzenleyici önlemler alarak aşırı fiyat artışını veya düşüşünü önlemesi gerekir. Bunun yapılması yerine fiyat artınca ithalata başvurulması, fiyat düştüğünde çiftçinin sorunu ile baş başa bırakılması üretiminin sürdürülebilirliğini olumsuz yönde etkilemektedir."
Üç ülkede rekor üretim artışı
Dünyanın birçok ülkesi patates üretiminde rekor artışlara imza atarken Türkiye'de üretimin yerinde sayması, hatta gerilemesi rapordaki dikkat çeken bir başka önemli nokta oldu.
ZMO raporuna göre 2010 yılında 81.6 milyon ton patates üreten Çin, 2017 yılında üretimini 18 milyon ton artırarak, 99.2 milyon tona yükseltti. 2010-2017 yılları arasındaki dönemde Hindistan patates üretimini 36.5 milyon tondan 48.6 milyon tona, Rusya 21 milyon tondan 29.6 milyon tona yükseltti.
Bu dönemde bu üç ülkenin patates üretimindeki artış diğer ülkeleri açık ara geride bıraktı. Bu dönemde Ukrayna'nın patates üretimi 18.7 milyon tondan 22.2 milyon tona, ABD'nin üretimi ise 18.3 milyon tondan 20 milyon tona yükseldi.
Türkiye'nin ise bu dönemde üretimi yerinde aldı. 2010 yılında 4.6 milyon ton patates üreten Türkiye'nin üretimi, 2017 yılında 4.8 milyon ton oldu.
Rusya, Çin ve Hindistan bunu nasıl başardı?
Yaklaşık 145 milyon nüfusuyla Rusya, 1.339 milyar nüfusuyla Hindistan ve 1.386 milyar nüfusuyla Çin'in özelde patates üretimi, genelde ise diğer birçok tarım ürününün üretimi konusunda büyük başarılar elde etmesi hayli dikkat çekiyor.
Bu bağlamda toplam nüfusları 3 milyara yaklaşan bu üç ülke tarımda bu üretim patlamasını nasıl başardı sorusu gündeme geliyor. Bu bağlamda Rusya, Çin ve Hindistan'ın Türkiye'yi de yakından ilgilendiren çok önemli bir ortak özellikleri var.
Her üç ülke de Prof. Dr. Haydar Baş'ın ilk olarak 2005 yılında ortaya koyduğu Milli Ekonomi Modeli tezinin formüllerini hayata geçirmiş durumda. Modelin öngördüğü formüller uygulandığı ülkelerde başarılı sonuçlar sağlayınca Prof. Dr. Haydar Baş, Milli Ekonomi Modeli'ni anlatması için resmi olarak Rusya Parlamentosu Duma'ya davet edildi.
Prof. Dr. Baş, 27 Şubat 2013 tarihinde Rusya'nın elit kadrosuna Duma'da 6 saat boyunca tezin anlatmıştı. Çin ve Hindistan da Rusya'nın izinden giderek Milli Ekonomi Modeli'nin formüllerini uygulamaya başladılar. Bugün bu üç ülkenin üretim konusunda elde ettikleri başarılar aynı zamanda Prof. Dr. Haydar Baş'ın tezi Milli Ekonomi Modeli'nin başarısıdır.